Yumruk ve ‘evi yakalım, başka sözüm yok’ paylaşımı – D20Haber
25.04.2024, Perşembe
17 °C / 29 °C Denizli Hava Durumu
  1. ANA SAYFA
  2. /
  3. YAZARLAR
  4. /
  5. Engin ÜNAL
  6. /
  7. Yumruk ve ‘evi yakalım, başka sözüm...

Yumruk ve ‘evi yakalım, başka sözüm yok’ paylaşımı

A- A+

NTV muhabiri Serkan Kaya’nın sosyal medya hesabından, Çubuk Olayı’nı…
Şehidin cenaze törenine giden CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik linç girişimini…
Yalın ve herkesin anlayacağı dille aktardığı:
“Evi içindekilerle yakalım sözlerine şahit oldum bugün… Başka sözüm yok” paylaşımını okuyunca;
İrkildim!

Bu paylaşımla;
Aralık 1978’de,
Kahramanmaraş’ta, o dönem çekilen milliyetçi içerikli “Güneş Ne Zaman Doğacak” filminin gösterildiği sinemaya patlayıcı madde atılmasıyla başlayan…
Ardından sağcı grubun “Kanımız Aksa da Zafer İslam'ın” ve “Müslüman Türkiye” sloganlarıyla sokaklara dökülmesiyle tırmanan…
CHP, TÖB-DER ve PTT binalarına saldırılarla devam eden…
Sonrasında Alevi-Sünni çatışmasına dönüştürülen…
Tam bir hafta süren…
120 insanımızın can verdiği…
200 dolayında evin yakıldığı…
100 dolayında işyerinin tahrip edildiği…
Kahramanmaraş Olayları’nı anımsadım.

Nisan 1978’de,
Malatya Belediye Başkanı Hamit Fendoğlu’nun bombalı paketle suikaste uğramasını…
Fendoğlu’nun gelini ve 2 torunuyla birlikte yaşamını yitirdiği suikastin akabinde, kentin karıştığını…
Sekiz kişin hayatını kaybettiği, 100 dolayına insanımızın yaralandığı…
Türkiye’yi adım adım 12 Eylül darbesine sürükleyen Malatya Olayları’nı anımsadım.

Eylül 1978’de,
Sivas’ta iki çocuğun kavgasına ailelerinde karışmasıyla başlayıp, koca bir kente yayılan…
Kahramanmaraş ve Malatya’da olduğu gibi, yine Alevi-Sünni körüklemesinin yapılmasıyla 11 kişinin can verdiği Sivas Olayları’nı anımsadım.

Temmuz 1993’te,
Pir Sultan Abdal Şenliği’ne katılan yazar, ozan ve sanatçıların kaldığı Madımak Oteli’nin gözü dönmüş canilerce ateşe verilmesini…
Tam 35 aydının diri diri yakılarak katledilmesini anımsadım.

Seçim sonuçlarıyla gerilen ortamı fırsat bilenler yine sahnede.
Kargaşa, kaos…
Onların tek besin kaynağı.
Türk halkı, sağduyusuyla onların besinsiz bırakır.
Yeter ki, saldırganları cesaretlendirecek “O bölgede ne işin var senin? O adama yumruk attıracak kadar ne yaptın sen Kemal Kılıçdaroğlu?” türünden açıklamalardan uzak durulsun.
Yeter ki, “Değerli arkadaşlarım, şu ana kadar mesajlarınızı verdiniz, tepkilerinizi gösterdiniz” türünden ifadelerle saldırganların “hoşgörü” gibi anlayacakları açıklamalar yapılmasın.
Yeter ki, Ulucanlar Cezaevi’nden idam sehpası önünde “Kılıçdaroğlu asılmalı” sapkınlığında yayın yapanlara sempati duyulmasın.
Yeter ki, Türkiye’nin ana muhalefet partisi liderine yapılan saldırı “basit bir yumruklama” olayı gibi görülmesin.