Birleşik Kamu-İş İl Temsilcisi Namık Kemal Aydoğan, yaptığı açıklamada, 762 milyar 753 milyon lira olan 2018 bütçesinin 2019 yılında 960 milyar 975 milyon liraya yükseleceğini, yeni bütçe tasarısıyla birlikte en büyük değişimlerden birisinin Cumhurbaşkanlığı bütçesinde yaşanacağını, 2018'de 845 milyon lira olan bütçenin yüzde 233 artışla önümüzdeki yıl 2 milyar 818 milyon liraya çıkarılmasının planlanlandığını ifade etti.
Bir diğer yüksek artışın Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesinde gözleneceğine, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bütçesinin 7 milyar 774 milyon liradan 10 milyar 445 milyon liraya yükseleceğine işaret eden Aydoğan, “Artış oranı yüzde 34. Yani Diyanete aktarılan ödeneğin ardı arkası kesilmiyor. İşsizlik fonu yağmalanırken, emekçiler yüksek enflasyon oranlarına karşı açlık savaşı verirken Diyanet bütçesindeki bu yüksek artışı ülkemizde milyonlarca açlık ve yoksulluk sınırı altında yaşayan yurttaşımızın takdirine bırakıyoruz” dedi.
“EĞİTİMİN PAYI GERİLEDİ”
Merkezi Yönetim Bütçesinden 2019 yılında eğitime 157 milyar 762 milyon lira ödenek ayrılacağını kaydeden Aydoğan, “Ayrılan bu ödenek 960 milyar 975 milyon lira olan merkezi yönetim bütçe ödeneklerinin yüzde 16,41’i kadar bir büyüklük oluşturdu. Eğitime bütçeden ayrılan payın oranı son dört yıldır azalmaktadır. AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılında MEB bütçesinden eğitim yatırımlarına ayrılan pay % 17,18 iken, 2019 yılı itibariyle bu oran % 4,88’e gerilemiştir. Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinden yatırımlara ayrılan pay AKP iktidarı döneminde sürekli azalma eğilimi göstermiştir. 2019 yılında MEB bütçesinden eğitim yatırımlarına ayrılan pay 16 yıllık AKP iktidarı döneminde neredeyse en düşük seviyeye gerilemiştir” ifadelerini kullandı.
2019 bütçesi için “Yeni bütçe otoriter bir zihniyetin ürünü olan tek adam bütçesidir” değerlendirmesinde bulunan Aydoğan, sözlerine şunları ilave etti:
“Yeni bütçe iktidarın kendi mutlu azınlığına ve yandaşına destek olduğu sermayenin isteğine göre hazırlanmış bir bütçedir. Yeni bütçe başta eğitim olmak üzere yurttaşlarımızın kamusal haklarının giderek daha da kısıtlandığı bir bütçedir. Memurun, işçinin, emekçinin adının olmadığı bir bütçedir.
Bizler tek adam bütçesini asla ve asla kabul etmiyoruz. Yeni bütçenin yurttaşın ve emekçinin hakkını asla ve asla gözetmediğini biliyoruz. Bu noktada emekten ve yurttaş yana bir bütçenin hazırlanması için sesimizi her alanda duyurmaya devam edeceğimizi bir kez daha belirtmek istiyoruz.”
