Sayıştay raporuna göre, PAÜ Hastanesi borç sarmalında – D20Haber
25.04.2024, Perşembe
14 °C / 28 °C Denizli Hava Durumu
  1. ANA SAYFA
  2. /
  3. SAĞLIK
  4. /
  5. SAĞLIK
  6. /
  7. Sayıştay raporuna göre, PAÜ Hastanesi borç...

Sayıştay raporuna göre, PAÜ Hastanesi borç sarmalında

A- A+
D20HABER
Yayınlanma: 26 Eylül 2019 Perşembe - 15:01Güncelleme: 26 Eylül 2019 Perşembe - 15:19
Sayıştay raporuna göre, PAÜ Hastanesi borç sarmalında

Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Hastanesi’nin mali durumuyla ilgili tehlike çanları çalıyor. Bunun uyarısını yapan ise kamunun tüm birimlerini denetleyen Sayıştay… Sayıştay denetiminin ardından hazırlanan raporda, “Bu mali yapıyla Hastanenin, nitelikli ve kaliteli sağlık hizmeti sunmaya uzun süre devam etmesi olanaksızdır. Bu itibarla; mevcut zararın azaltılması ya da tamamen ortadan kaldırılması ve hastanenin sağlıklı bir mali yapıya kavuşturulması için yetkili merciler nezdinde gerekli girişimlerin bulunulmasının doğru olacağı düşünülmektedir” değerlendirmesi yapıldı.

Sayıştay denetçileri, “Pamukkale Üniversitesi Döner Sermaye İşletmesi 2018 Yılı Sayıştay Düzenlilik Denetim Raporu” hazırladı. Raporun “BULGU 3” başlığını taşıyan bölümünde, “üniversite hastanesinin mali yapısının bozulmasına” detaylı bir şekilde yer veriliyor. Hastanenin 2015 yılında satın aldığı ilaç ve tıbbi malzemelerin ödemesini zamanında yaptığı belirtilen raporda, 2018 yılına gelindiğinde bu durumun ortadan kalktığı, ödemelerde vadelerin 24 aya kadar uzadığına dikkat çekiliyor. İşte Sayıştay’ın dikkat çeken PAÜ Hastanesi raporu:

ZARAR 64 MİLYON LİRAYA ULAŞTI

“Üniversite Hastanesinin 2015, 2016, 2017 ve 2018 yıllarına ait Mizan Cetvelleri, Bilançoları ile Gelir Tablolarının analitik olarak incelenmesi sonucunda; Hastanenin 320 Satıcılar Hesabındaki tutarların, 2015, 2016, 2017 ve 2018 yıllarında sırasıyla, 57.018.313,82 TL, 78.465.757,13, 88.490.878,65 TL ve 116.656.739,79 (T.C.Hazine ve Maliye Bakanlığı vasıtasıyla yapılandırılan 18.369.356,93 TL ile birlikte 135.026.096,72 TL) TL olduğu; bu borçları ödeyecek olan varlıkların (Kasa, Banka ve Alacak Hesapları) ise, sırasıyla 33.252.254,49 TL, 36.847.123,87 TL, 19.310.011,44 TL ve 11.423.938,04 TL olduğu ve Satıcılar Hesabı haricinde de bazı kısa ve uzun vadeli yabancı kaynakların (Borçların) bulunduğu, tespit edilmiştir.

Yapılan incelemede; Hastane, satın aldığı ilaç ve tıbbi malzemelerin ödemesini 2015 yılında zamanında yapıyorken, 2018 yılına gelindiğinde bu durumun ortadan kalktığı; borç stokunun sürekli bir şekilde artmasının sonucu olarak ödeme vadelerinin, ortalama 24 aya kadar uzadığı, anlaşılmıştır.

Yine Hastanenin 2015, 2016, 2017 ve 2018 yılı zararlarının, sırasıyla 993.015,22 TL, 23.717.018,79 TL, 29.076.979,14 TL ve 64.399.732,02 TL olduğu, tespit edilmiştir.

“İHALELERDE EKSİK REKABET FİYATLARI ARTIRACAK”

Yukarıda verilen rakamlardan anlaşılacağı üzere, Hastane, zarar ve borç yapısı açısından sürekli daha da kötüye giden bir sarmalın içine girmiş bulunmaktadır. En önemli kazancı Sosyal Güvenlik Kurumu ödemeleri olan ve başka önemli bir gelir kaynağı olmayan Hastanenin, kısa vadede gelirlerini, dolayısıyla varlıklarını büyük oranlarla arttırma imkânı bulunmamaktadır. Artan ödeme vadesi nedeniyle mal ve malzeme fiyatlarına eklenecek vade farkı ve uzun ödeme vadeleri nedeniyle daha az sayıda firmanın ihalelere katılması sonucu oluşacak eksik rekabet; mal ve malzeme fiyatlarını daha da arttıracak ve borçların ve zararların, her geçen gün daha büyük oranlarla artmasını, kaçınılmaz kılacaktır.

“SAĞLIK HİZMETLERİNİN KALİTELİ VE VERİMLİ YÜRÜTÜLMESİNE ENGEL TEŞKİL EDECEK”

Diğer taraftan bu sorun, sağlık hizmeti sunulabilmesi için gerekli alımların, yerinde ve zamanında yapılamamasına yol açabilecek ve Pamukkale Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Yönetmeliği’nin, “Merkezin amacı” başlıklı 5’inci maddesinin; “(1) Merkezin amacı; (…), her düzeyde tıp ve sağlık personeli yetiştirmek amacıyla Tıp Fakültesi başta olmak üzere, Üniversite bünyesindeki diğer fakülte, enstitü, yüksekokullar, araştırma ve eğitim merkezleriyle ve yurt içinde ve yurt dışındaki diğer kurumlarla işbirliği yaparak sağlık hizmetlerinin kaliteli ve verimli düzeyde yürütülmesini sağlamaktır” hükümleri gereği sağlık hizmetlerinin kaliteli ve verimli düzeyde yürütülmesine de engel teşkil edecektir.

Ayrıca bu durum, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 58’inci maddesinin (i) bendinin, “Döner sermaye işletmesi faaliyetlerinin gerçekleştirilmesinde, kaynakların ekonomik, verimli ve tasarruflu kullanılması esastır. Yapılacak olan ödemelerde gelir-gider dengesinin gözetilmesi zorunludur” hükümlerine de aykırılık teşkil etmektedir. Dolayısıyla Üniversite Hastanesinin, kârlılığının temini veya zararının önlenmesi için gelir-gider dengesinin gözetilmesi gerekmektedir. Bu durum, İşletme biriminin devamlılığı açısından son derece önemlidir. Aksi halde mevcut durumun, gelecekte faaliyetlerin yürütülmesinde sıkıntılara neden olacağı açıktır.

PAÜ’NÜN BU DEĞERLENDİRMELERE YANITI

Kamu idaresi cevabında; ‘Üniversite hastaneleri gelirlerinin %95-98’ini SGK ödemeleri oluşturmaktadır. Tüm faturalandırma Sağlık Uygulama Tebliği'ne (SUT) göre yapılmaktadır. Tarifelerin, (2007 yılından beri) ilaç malzeme artışlarına yetişememesi, üniversite hastanelerini zarara uğratmaktadır.

Sağlık Bakanlığına bağlı hastaneler bütçe açığı oluşması durumunda ek bütçe alabilirken üniversite hastaneleri böyle bir bütçeden faydalanamamaktadır. Özel hastaneler yüksek otelcilik ve oda ücretleri almalarının yanında % 200’e kadar katılım farkı almaktadır. Aynı zamanda SUT fiyatı maliyetini karşılamayan, malzeme fiyatı yüksek, kar edilemeyen işlemleri yapmayarak, hastaları kamu hastanelerine (üniversite hastanelerine) yönlendirmektedirler.• Üniversite hastanelerinde ilaç ve malzeme alımları döner sermayeden yapılmaktadır. Artan döviz kuru ve maliyetler karşılığında özellikle malzeme firmaları yılbaşında alınan fiyata 6 ay sonra %40-%50 zam yapmıştır. SUT fiyatlarında ise bir artış yapılmamıştır.

•Özel bütçeye ayrılan ödenek yeterli olmamaktadır. MR ve Tomografi cihazı gibi amortisman süresi dolan yüksek tutarlı (3-5 milyon TL) cihazlar alınamamaktadır. Eskiyen bu cihazların tamir bakım fiyatları, yüksek rakamlara ulaşmaktadır. Hastanemizin ortalama tamir bakım tutarları, gelirin % 3’ünü kapsamaktadır.

•İlaç malzeme fiyatlarının kur endeksli olarak sürekli artması, aradaki makası sürekli kapatarak kârı azaltmaktadır. 2016 ilaç malzeme alış satış farkı % 13,49, 2018 ilaç malzeme alış satış farkı % 12,49 ve 2018 Ocak-Ağustos ilaç malzeme alış satış farkı % 8,22’dir.

•Üniversite hastane gelirlerinin yaklaşık % 49’u personel giderlerine ayrılmaktadır. Personel giderlerinden aşağıda yer alan unsurlar Döner Sermaye İşletmesi üzerinde önemli bir yük oluşturmaktadır.

*Yıllık 4/B’li personele, gelirin ortalama % 2’si oranında ödeme yapılmaktadır.
*Yıllık taşeron ve 4/D’li personele, gelirin ortalama % 18’i ödenmektedir.
*Döner Sermayeden ödenen ortalama nöbet ücreti, gelirin % 3’ü kadardır.
*Döner Sermayeden ödenen sabit ek ödeme tutarı, ortalama gelirin % 9’udur.
*Temel Tıp Bilimlerine, gelirin ortalama % 2’si ödenmektedir.
*2547 sayılı Kanun’un 58’inci maddesi gereğince döner sermayeden yıl bazında gelirin % 5’i, Bilimsel Araştırma Projesi (BAP) ödeneği olarak ayrılmaktadır.
*2018 yılı 2547 sayılı Kanun’un Geçici 75’inci maddesi kapsamında geriye dönük ilaç malzeme alacağı bulunan firmalarla Maliye Bakanlığı arasında düzenlenen feragatname kapsamında hazinenin kurum adına firmalara yaptığı ödemeler geri alınmamalıdır.
*Yıllık Döner Sermayeden ödenen ortalama elektrik-doğalgaz tutarı, gelirin % 5’i
kadardır.
*3308 sayılı Meslek Eğitim Kanunu’nun 25’inci maddesi birinci fıkrasına istinaden, üniversite hastanelerinde staj yapan öğrencilerin geriye dönük stajyer ödemeleri, kurum tarafından yapılmak istenmiş olup sağlık hizmetlerinde aksamalara yol açmamak için ödemeler yapılamamıştır. Staj yapan öğrencilerin, hak taleplerine yönelik hukuki süreç başlatıp davaları kazanmaya başlamaları ve staj ücretlerinin genel bütçeden ödenmesi mali yükümlülük oluşturmaktadır. Bu ödemelerin genel bütçeden yapılması, firma borçlarının ödenmesinde ilgili döner sermayeye katkı sağlayacaktır.
*Ek ödemede Kalite-Verimlilik Katsayısı uygulamasına geçilmiştir. Sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesi, kaliteli ve verimli hizmet sunulması için yapılan çalışmalarda, hastane bölümlerinin alt birim verimlilikleri, 2019 yılının ilk üç ayı için ölçülmüştür. Nisan 2019 ek ödeme döneminden itibaren birim performans hesaplamalarında kalite-verimlilik katsayısı kullanılarak ödeme yapılmaktadır. Bölüm gideri hesaplanırken birim ve alt birimlerin gider olarak kontrol edebilecekleri unsurlar alınmıştır:

•Ek ödeme tutarları, nöbet tutarları,
•Mesai dışı alınan ilave ücretlerden personele yapılan ödemeler,
•İdari personel giderleri, istenen görüntüleme (radyoloji ve nükleer tıp), anestezi, laboratuvar ve kan ürünleri hizmetleri,
•İlaç, malzeme ve sarf malzeme giderleri ile paket zararları,
•Biyomedikal tamir ve bakım giderleri,
•Demirbaş giderleri,
•Firma hizmet alım giderleri,
•Ameliyathane giderleri.

Gelir olarak ise birim ve alt birimlerin SGK’ya fatura ettiği tutarlar, mesai dışı alınan ilave ücretler (MDÖ), diğer ücretli hasta gelirleri alınmıştır. Kalite-verimlilik katsayısı aşağıdaki formüle göre belirlenerek B puanları ile çarpılmaktadır

Alt birim karlılığı = Gelir – Gider
Kalite verimlilik katsayısı (KVK) = Alt birim karı / Alt birim toplam B puanı
Ödemelerin KVK’ya göre yapılması neticesinde orta ve uzun vadede gelir gider dengesinin % 10 civarında iyileşmesi beklenmektedir. Bölümler, artık ilaç ve malzeme istemleri ile personel taleplerinde kalite ve mali verimlilik dengesine azami dikkat göstermektedir’ ifadelerine yer verilmektedir.

TOKAT GİBİ UYARI

Sonuç olarak Kamu İdaresinin cevabında yer alan Üniversite Hastanesinin mali yapısının bozulması ile ilgili hususların tamamı, yerinde ve geçerli gerekçelerdir. Ancak; bu mali yapıyla Hastanenin, nitelikli ve kaliteli sağlık hizmeti sunmaya uzun süre devam etmesi olanaksızdır. Bu itibarla; mevcut zararın azaltılması ya da tamamen ortadan kaldırılması ve Hastanenin sağlıklı bir mali yapıya kavuşturulması için yetkili merciler nezdinde gerekli girişimlerin bulunulmasının doğru olacağı düşünülmektedir."