CHP Merkezefendi İlçe Başkanı Tolga Varlıker, kongre çalışmaları sırasında “dert, dert yerinde, dertlilerden dinlenir” diye bir sözü çok sık kullandığını, seçildikten sonra bu sözün gereğini yapmak üzere dün Denizli Büyükşehir Belediyesi Toptancı Hali esnafını ziyaret ettiklerini söyledi.
KAYIT DIŞILIĞA GÖZ YUMULUYOR ŞİKAYETİ
Seçim zamanlarında belediye başkanı ve milletvekili adayları dışında toptancı haline giden ilk siyasi parti örgütü olduklarının kendilerine aktarıldığını kaydeden Varlıker, “Halin, hali perişan. En büyük problemleri, toptancı haline girmeden sebze ve meyvelerin pazaryerlerine ve marketlere ulaşması. Kesinlikle kontrol ve denetim yok. Belediye hiçbir şekilde kontrol yapmıyor ve dışarıdan mal girişine sessiz kalıyor. Kayıtsız, vergisiz, algısız mal girişi söz konusu. Bu duruma bilerek sessiz kalıyor, taviz veriyor” dedi.
Toptancı halinde yüzde 2 rüsum ödendiğini anımsatan Varlıker, ayrıca burada faaliyet gösteren yaklaşık 50 esnafın rüsum haricinde KDV, stopaj ve gelir vergisi ödediklerini, her şeylerinin kayıt altında olduğunu, dolayısıyla kayıt dışı ve kaçak olarak pazarlara ürün ulaştıranlar ile rekabet edemediklerini ve esnafın “Çok mağduruz. Belediye bunu görüyor ve ses çıkarmıyor. Pazarcılar oy potansiyeli olarak gördüğünden kayıt dışılığa sessiz kalıyor” dediğini ifade etti.
2005’TEN SONRA YOL DENETİMİ YAPILMIYOR İDDİASI
Kayıt dışılığı önlemek için yapılan yol denetimlerinin 2005’ten sonra yapılmadığını kendilerine aktarıldığını kaydeden CHP Merkezefendi İlçe Başkanı Tolga Varlıker, sözlerine şunları ilave etti:
“2005 yılından önce Denizli'nin bütün girişlerinde sebze meyve taşıyan kamyonlar mutlaka durdurulup kontrol ediliyormuş. Buna yol kontrolü deniyor. Belediye ve vergi denetmenleri beraber yapıyormuş. 2005 yılından beri kesinlikle yapılmıyor. Bu denetimlerde hale girmeyecek olan kamyonlar ceza alıyor ve direk hale yönlendiriliyormuş. Bu şekilde belediye hal vasıtasıyla tüm meyve sebze girişini kontrol ediyormuş. Bu kontrolsüz meyve ve sebze ulaşımı ile iyi tarım uygulamaları ve sağlıklı gıda ürünlerinin durumu da tehlikeliymiş. Kimin yetiştirdiği ve ürettiği kimin aracı olduğu, kimin nakliyesini yaptığı belli olmayan binlerce ürün pazaryerlerine veya marketlere ulaşabiliyormuş. Bu konu önemli mesela üstünde ilaç artığı çok fazla olan bir elma bu pazar yerlerinde tezgaha ulaşabilirmiş. Çünkü hale girmiyor kontrol yok.
Halin, hali vahim ve ticarette sıkıntı var. Çünkü bu hal 2005 yılına kadar yüzde 90 kapasite ile çalışan bir yermiş. Şimdi ise bu orana ancak yüzde 25 diyorlar. Sebebi de yukarıda anlattığımız kayıt dışı ürünlerin pazaryerlerine, marketlere ulaşması. Bu sebeple işleri kesat. Borç harç ile dönüyorlar. İş hacmi küçüldükçe küçülüyor. Halbuki Denizli nüfusu son 10 yılda çok arttı ama hal küçüldü. BELTAŞ bu hal görevini alınca kayıtsızlık ve kontrolsüzlük artmış. BELTAŞ'tan memnun değiller. Bir pazaryerinde en az yüzde 80 kaçak meyve ve sebze var. Bunların tamamı önce hale giriş yapmalı.
Kışın inşaat işçiliğini bırakan pazaryerine koşup kaçak meyve-sebze satıyor. Marketler bile artık halden mal almıyor. Türk tarımı bu şekilde yok oldu ve hala daha önlem alınmıyor. İnsan sağlığına tehlikeye düşürecek kontrolsüz kayıtsız vergisiz gıda ürünleri pazaryerinde. Denizli Büyükşehir Belediyesi'nin bu kontrolsüzlükten çok fazla gelir kaybı varmış ama buna bilerek göz yumuyorlarmış.”
