Kokar Hamam Bataklığı 148 kuş türüne ev sahipliği yapıyor – D20Haber
25.04.2024, Perşembe
14 °C / 28 °C Denizli Hava Durumu
  1. ANA SAYFA
  2. /
  3. ÖZGÜN İÇERİK
  4. /
  5. GÖÇ YOLUNDAKİ DENİZLİ
  6. /
  7. Kokar Hamam Bataklığı 148 kuş türüne...

Kokar Hamam Bataklığı 148 kuş türüne ev sahipliği yapıyor

A- A+
D20HABER
Yayınlanma: 17 Kasım 2017 Cuma - 08:52Güncelleme: 17 Kasım 2017 Cuma - 08:52
Kokar Hamam Bataklığı 148 kuş türüne ev sahipliği yapıyor

Yöre halkı “Kokar Hamam Bataklığı” diye biliyor bu haftaki durağımızı. Biz ise, (Trakuş, Ebird-Kuşbank) kuş gözlemleri yaparken, hemen yanındaki tesisin adıyla bütünleşmesi için “Umut Sazlığı” koyduk buranın adını Denizli Kuş Alanları Envanteri’nde. Çünkü burası gerçekten kuşlara umut olacak bir sulak alandır.

Hemen yakınında çam ağaçlarıyla kaplı orman ve çevresindeki kanallar, bu çok özel alanı uğrak yeri yapıyor kuşlar için. “Tam 148 kuş türüne kucak açıyor” dersek, ne kadar önemli olduğunu anlatmış oluruz diye düşünüyoruz. Sulak sahamız, Sarayköy ile Büyük Menderes arasında 250 dönüm alan üzerinde ve üçte biri sazlık, üçte ikisi de bataklık olan bir göldür. Orta aynası her yerden görülür. Alan su kuşları ve ötücülerin kuş göçü yolu üzerinde olmasıyla da çok değerlidir.

Kokar Hamam Bataklığı 148 kuş türüne ev sahipliği yapıyor

BAŞIBOŞ KÖPEKLER BÜYÜK TEHDİT

Öyle küçük bir saha olduğuna bakmayalım neler ürüyor burada bir bilseniz… Nisan ayında kuşlar şarkılarıyla sahayı inletir. Bilhassa nadir kuş türü sayılan mahmuzlu kız kuşları ve çok görülen tür uzun bacaklılar, gün boyu kur aile seçimi ve yumurtlama sonrası yuvalarını beklemeye başlar. Hazır kıta havada, sazlıkta düşmanlarını izler ve çok sert ses ötüşleriyle havalanıp ani pike hamleleriyle onların yuvalarını bulmasını engellemeye çalışırlar. Mayısta yavrularını büyütmeye başlarlar. Son yıllarda başıboş köpekler, gölde su az ise içinde yürüyerek ilerilere kadar geçerek yavru ve yumurtalara büyük zarar vermektedir. Bir başka tehlike de sazlıkların yakılmasıdır.

Kokar Hamam Bataklığı 148 kuş türüne ev sahipliği yapıyor

İÇ KESİMLERDEKİ ÜREME YERLERİ DENİZLİ VE BALIKESİR

Ötleğengillerden sayılan ve ülkemizde nadiren görülen ötücü kuş yelpaze kuyruk da uzun gözlemler sonucu bulduğumuz bir türdür. Sadece Ege ve Akdeniz bölgelerinde deniz kenarı olan yerlerdeki kuş cenneti alanlarında üreyen bu tür, iç bölgede üreme sahası olarak Balıkesir ve Denizli’yi seçmiştir. Yelpaze kuyruğun bu kadar içeride bir ilde üremesi, Denizli’mizin ne kadar değerli bir kuş alanı ve göç yolları üzerinde olduğunu göstermektedir. Burada bulduğumuz koloniden başka bir koloni de Çürüksu Havzasında ürüyor. Hepsi envanterimize Trakor Çürüksu Kuş Gözlem Ekibimizce Denizli kayıtları olarak geçirildi.

Kokar Hamam Bataklığı 148 kuş türüne ev sahipliği yapıyor

BU ALANI ES GEÇMİYORLAR

Bu küçük bataklık ile ilk tanışmışlığım 1988 yıllarına dayanıyor. Bakir bir alanda olmasından pek bilinmiyordu o yıllarda. Otel yapılmadan önce buraları izlemeye giderdik ve küçük küçük sıralı gölcükler ile sazlık bataklık bir alan karşılardı bizi. Sahada kışın sıcak su buharının yükselişini izler ve sert soğukta bile o buharın içine girmeye çalışırdık. Bu termal doğa harikası alan hiç donmadığından kim bilir kimlere yıllarca ev sahipliği yapmıştır. Bu sıcaklık ve bol besin yüzünden su kuşları, kıyı kuşları burayı hiç es geçmez. Bu da görsel bir şölen yaratır her daim. Şimdi ise bataklığın çıkış noktası bir otelin kullanım sahasında kalmış durumda. Bataklığın kalan büyük alanını, sazlığını çamurlu alanının bir kısmını kuşlar hala kullanıyor.

Kokar Hamam Bataklığı 148 kuş türüne ev sahipliği yapıyor

KUŞLAR KAÇAK AVLANMALARIN BASKISINDA

Bataklık son yıllarda kaçak avlananların büyük bir baskısı altında ama burası meskun saha sayılır. Neden derseniz hemen dibindeki otelde yüzlerce insan konaklayıp şifa arıyor burada. Sözünü ettiğimiz tesis devasa bir otel. Onlarca ev, spor alanları, yürüyüş yolu, hatta seralarıyla müşterilerine hizmet veriyor. Birçok köyden daha kalabalık olur bazı dönemler. O nedenle bize göre yerleşim yeri sayılır. Karayoluna sıfır bir göl olması kuşlar adına önemli bir tehlike. Yerlerde onlarca mermi kovanı görmemiz bu endişemizde bizi haklı çıkarıyor. Aslında biz, yetkilileri, Ankara'daki Yaban Hayatı Genel Merkezi’ne kadar bilgilendirdik. Çünkü burası haritada bile çıkmıyor. Uğraşlarımız devam ediyor ama hala ne burasını sulak saha sayıyorlar ne de ava kapatmayı düşünüyorlar. İnşallah bir gün kötü bir vaka yaşanmaz.

Kokar Hamam Bataklığı 148 kuş türüne ev sahipliği yapıyor

FLAMİNGOLAR DA GELİYOR

Kokar Hamam Bataklığını ara ara flamingolarda ziyaret ediyor. Bir küçük kuğu bile geçen senelerde kısa bir süre kışı burada geçirmişti. Yelpaze kuyruk kuşlarından başka sığırcıklar, saz kamışçınları, büyük kamışçınlar, mahmuzlu kız kuşları, yelveler, uzunbacaklılar, su çullukları, düdükçünler, kum kuşları, incirkuşları, bataklık çinteleri, çeltikçiler, balıkçıllar, esrarengiz olan bıyıklı kamışçınlar, sumrular, pala remzi olarak da bilinen bıyıklı baştankaralar, bolca ördek türleri, angıtlar, sakar mekeler, yırtıcı kuşlar, güvercinler, kargalar, kırlangıçlar, ebabiller, ispinozlar, sakalar, kuyruk sallayanlar, baykuşlar, ardıçlar, serçeler, mukallitler, arı kuşları, toygarlar, ötleğenler, kiraz kuşları, batağanlar da alanı kullanıyor.

Ayrıca yalıçapkını, kumru, üveyik, kır incirkuşu, bataklık kırlangıcı, çamur çulluğu, çıvgın, söğüt bülbülü, leylek, bıldırcın, kızkuşu, karatavuk, saksağan, kaya sıvacısı, tarla çintesi, taş kuşu, örümcek kuşu, kuyruk kakan, çıtkuşu, kamış bülbülü, sarıkuş, gökkuzgun, kızılgerdan, kara kızılkuyruk, keten kuşu, martı, kındıra kamışçını, ibibik, ağaç kakan, çulha da daha az da olsalar alanı kullanmaktadırlar.

Kokar Hamam Bataklığı 148 kuş türüne ev sahipliği yapıyor

KÜÇÜK KUĞU GÖRÜLDÜ

Denizli’mizde ilk yelpaze kuyruk kaydının TRAKOR Çürüksu Kuş Gözlem Ekibince burada alındığını yukarıda ifade etmiştim. Yine nadir olan Sibirya taş kuşu kaydını da Çürüksu'dan sonra bu küçük alanda yaptık. Bataklık kırlangıcı, çamur çulluğu, bıyıklı baştankara, bataklık su yelvesi, bıyıklı kamışçın, mahmuzlu kızkuşu diğer değerli kayıtlarımızdır.

Ayrıca küçük kuğu kaydını ülkemizin en büyük kuş gözlemci oluşumu olan, benim de içinde bulunduğum Trakuş Denizli ekibinden başka arkadaşlar yapmıştı. Haberini alınca bizde gelip envanterimize ekledik. Bizim göremediğimiz küçük akbaba kaydını da Denizlili bir başka gözlemci arkadaşımız yapmıştı alana çok yakın bir yerde.

Sulak alanın çevresinde yapılan tarım sayesinde kuşlar besinlerini mahsule dadanan böcekleri yiyerek sağlamaktadır. Alanda memeli adına çakal, tilki, sansar, kirpi ve domuzda görülmektedir.

Kokar Hamam Bataklığı 148 kuş türüne ev sahipliği yapıyor

KANALLARDA TOPRAK BİRİKMİŞ

Bataklığın dibindeki turizm oteli çevresini ağaçlarla bezemiş ve yenilik getirmiş. Ancak gölün arka tarafında sazlık kenarında korkunç moloz ve çöp yığınları var. Bunların oraya atıldığını görmüşler mi bilemeyiz ama engel olmaları gerektiğini düşünüyorum. Sonuçta alanı en çok onlar kullanıyor, koruyor. Ayrıca buranın tüm çevresinde büyük kanallar var. Kuşlar buraları da kullanıyor ve kanallarda toprak oldukça birikmiş durumda. Bir de otelin saldıkları su temiz olmalı, herhangi bir kirlilik göremedim.

ÖRDEK SÜRÜLERİ GELİRDİ

Kokar Hamam Bataklığını ilk gördüğümüz yıllarda muazzam ördek sürüleri gelirdi buraya. Gözlem için geldiğimizde gördüğümüz, kaçak avlananlar yüzünden kuşlar ilk mermiyle kaçışıp kanallara, Büyük Menderese ve Buldan Yayla Gölü’ne doğru uzaklaşıyor. Avcılık insanın merhameti ve insanlığına kalmıştır. Hakkı olanın dışında yırtıcı kuşlara, leyleğe, kırlangıca, balıkçıla, baykuşa, tilkiye, çakala silah doğrultmaz, onu yaralayıp zarar vermez. Dün Milli Parklar Genel Müdürlüğünde çalışan yetkili müdürümüzün haberini okudum. Olacak şey değil. Dişi bir yaban keçisi vurulmuş ve anne keçi yaralı, keçinin memesi süt doluymuş. Şimdi o yavrular ne yer içer, onları kim korur? Ancak kurdun çakalın kucağına düşerler. Bunun vebalini düşünebiliyor muyuz? Ne kadar üzücü.

Kokar Hamam Bataklığı 148 kuş türüne ev sahipliği yapıyor

DOĞANIN TEMİZLİKÇİLERİ

Kimilerinin bir tavşan avlamak için onbinlerce liralık traktörüne, arabasına devlet tarafından el konuluyor. Değer mi bir kilo et için evlatların rızkını harcamaya? Bilinçsiz kişiler etrafına kurşun yağdırmayı marifet sayıyor. Avcılık eskiden ustaların yanında pişmeden yapılmazdı. Şimdi ise 300 liraya kaçak silah satışlarıyla herkes kaçağından avcı olmuş. Hele sade atıcılığını kontrol etmek için havadaki vurulmayacak, doğanın dengesini sağlayan tüm kuşlara ateş etmek doğaya en büyük zararı vermektir. İşte bu sebeple kuşlar azaldıkça dağda ovada yeşillik kuruyor, mahsuller hastalıktan geçilmiyor, orman yangınları çoğalıyor. Kuşlar bu zararlı kurdu böceği yiyemezse onların büyük nüfus artışıyla ağaç ot bırakmaz kuruturlar ortalığı. Kuruyan ot, ağaçta en ufak kıvılcımla koca ormanlar yok olur. Tarlamızdaki zararlı fareyi böceği yiyen çakal, tilki, kurt, yırtıcı kuş, baykuş bunlar çok değerli yüce yaradanımızın yarattığı temizlikçilerdir. Akbabalar kuduz mikrobunun dağılmasını engelleyen en önemli devasa kuşlardır.

Kokar Hamam Bataklığı 148 kuş türüne ev sahipliği yapıyor

BİR AN ÖNCE SULAK ALAN KORUMA STATÜSÜNE ALINMALI

Umarım bu bataklık, sazlık üreme alanı son bulmadan bir an evvel sulak alan koruma statüsüne geçirilir. Dileğimiz sayın büyüklerimizin sesimizi duyması. Yelpaze kuyruk, mahmuzlu kızkuşu, uzun bacak, bıyıklı kamışçın, ördek türleri, küçük batağan, bataklık çintesi, su tavukları, sakar mekeler ve kamışçınların üreme sahası olmasıyla burası bunu hak ediyor da zaten. Kendimizce alana üreyen uçabilen yerli ırklardan yeşilbaş ördekler salmıştık. Yurt dışında, belgesellerde ördek, kaz her tür kuş özgürce parklarda gezebiliyor. İnşallah biz de o günleri görürüz. Bir ara 20 çifte yakın mahmuzlı kızkuşu, 30 çifte yakın da uzun bacak ürüyordu. Av baskısıylave köpeklerle azalmış olmalılar. Çevredeki tüm kuşların su içme, beslenme yeri olan bu sazlığı artık tüm Denizli tanımalı, korumalı, sevmeli. Şifa kaynağı çamurlarında banyosunu yapmalı.

Sadece hayvan otlatmak için sazlıkları yakılmamalı. Kuşların da evi olduğu unutulmamalı, avlanma dışında kuşların kendini sayıca dengede tutabilmesi için üreme yerleri olması gerekliliği göz ardı edilmemeli. Son yıllarda mezun olmaya başlayan yaban hayatı uzmanı adı altında gençlerimiz buralar için istihdam edilmeli diye düşünüyorum. Bir orman bekçisi yüzlerce dönüm arazinin hakkından asla gelemez, kadroyla olacak bu tür işler. Akarsuların ekosistemleri de düzenleme adına kenarındaki ağaçları kesilip taş duvar içine alınmamalı o zaman kanaldan başka ne denir o beton yığınlarına.

Kuşlar olmazsa doğada olmaz yaban hayatı ve ekolojik çevre de olmaz. Haftaya başka bir Denizli tabiatında buluşmak ümidiyle sevgiyle doğayla kalın…