Akdağ’ın yüksekteki ev sahipleri: Kızıl akbabalar – D20Haber
20.04.2024, Cumartesi
13 °C / 18 °C Denizli Hava Durumu
  1. ANA SAYFA
  2. /
  3. ÖZGÜN İÇERİK
  4. /
  5. GÖÇ YOLUNDAKİ DENİZLİ
  6. /
  7. Akdağ’ın yüksekteki ev sahipleri: Kızıl akbabalar

Akdağ’ın yüksekteki ev sahipleri: Kızıl akbabalar

A- A+
D20HABER
Yayınlanma: 20 Ekim 2017 Cuma - 12:21Güncelleme: 20 Ekim 2017 Cuma - 12:21
Akdağ’ın yüksekteki ev sahipleri: Kızıl akbabalar

Akdağ, 2 bin 571 metre yüksekliğe sahip Honaz Dağı’ndan sonra 2 bin 450 metrelik zirvesiyle en yüksek rakımlı ikinci dağıdır. Aynı zamanda bir “tabiat parkı” olan Akdağ; şelaleleri, yaylaları, vadileri, kanyonu, bitki örtüsüyle çok özel bir yerdir. Geyikler, kızıl akbabalar, yılkı atları ve diğer türlere yaptığı ev sahipliğiyle önemli bir yaban hayatı alanıdır. Kapladığı alan 14 bin 800 hektardır.

Bu hafta yolumuz Çivril’e düştü. Gidiş gerekçemiz kuşlar için önemli bir üreme ve barınma alanı olan Işıklı Gölü’ndeki son durumu görmek, buranın bekçisi gibi duran Akdağ’ı yaşam yeri seçen kızıl akbabaları gözlemlemek içindi. Çünkü geçmiş yıllara göre sayılarının hayli azaldığını duyduk. Akdağ’a daha önce de gitmiş, suyun bol olduğu dönemde 25 kilometrelik ünlü Tokalı Kanyonu geçişini başarıyla tamamlamıştık.

Akdağ’ın yüksekteki ev sahipleri: Kızıl akbabalar

KIZIL AKBABALARIN YUVASI

Kızıl akbabalar, ülkemizde Toroslar, Aras Nehri’nin güneyindeki sıradağlar ve Doğu Anadolu’yu yaşam alanı seçmiştir. Bir de çok fazla bilinmemesine karşın Akdağ, kızıl akbabalara ev sahipliği yapar. Boyları 95 ile 105 santimetre arasında değişir. Kanat açıklığı ise 240-280 santimetre arasında değişir. Sahip oldukları kızıl gövde ve kanat örtüleri, siyah kuyruk telekleri ve kanatlarıyla kontrast oluşturur. Kuyruğu küt olup, dönerek yükselirler ve genellikle yüksekten uçarlar. Yuva yapmak için ağaçsız ve dik kayalıkları seçerler. Akdağ’daki yaşam alanları da böyle bir yer kızıl akbabaların.

Akdağ’ın yüksekteki ev sahipleri: Kızıl akbabalar

ZEHİRLİ ATIKLAR SAYILARINI AZALTMIŞ

Uzun yıllar önce bu bölgede 500 dolayında kızıl akbabanın yaşadığını duymuştuk ama biz daha önce 30 dolayında kızıl akbaba, 10 kara akbaba ve 2 sakallı akbabayı kayıtlamıştık. Sayılarının bu denli azalması onların doğaya bırakılan zehirli atıklarla katledilmesidir. Oysa onlar doğanın temizlikçisi gibidir. Hastalıktan ölen hayvanları yiyerek onlardan yayılacak mikropları yok ederler. Eğer bu kanatlılar yaşam alanı bulamazsa, mikropla yayılacak hastalıklar Akdağ’da ne geyik bırakır ne yılkı atlarını.

Burası bir an evvel turizme kazandırılmalı ama akbabalar mutlaka bu parkurda korunmalı. Kuş gözlem kulesi yapılır, yaban hayatı için güvenlikli milli park oluşturulursa bu kuşlar daha özgürce yaşamlarını sürdürür. En azından avcı baskısı biter alanda.

Akdağ’ın yüksekteki ev sahipleri: Kızıl akbabalar

GEYİKLER DE KURTULUR

Bu önerimiz sadece kızıl akbabalar için değil. Aynı zamanda Akdağ’ı özel bir çekim alanı yapan geyikler için istiyoruz bunu. Kaçak avlanmanın önüne geçilmesiyle halen sayılarının 650 dolayında olduğu ifade edilen geyikler de kurtulur. Çünkü yöre halkı oldukça dertli kaçak geyik avcılarından.

Bu yolculuğumuzda sabah saatlerimiz 07.00’yi gösterdiğinde, Işıklı Gölü’nün yükselen sislerle uyanışına, kuşların kanat çırpışına tanıklık ederken Gümüşsu’ya ulaştık. Uğradığımız kahvehanede eski bir ormancı olan Ahmet Amca ile çayımızı içip, epey dertleştik kızıl akbaba ve geyikler üzerine. Kahvede bulunanlar, bölgeye kaçak avcıların sürekli geldiğini, jandarmaya yakalanmadan geyikleri vurduklarını söylüyor.

Akdağ’ın yüksekteki ev sahipleri: Kızıl akbabalar

ZORLU PARKUR

Kızıl akbabaların yuvasına doğru çıkacağım bu yolculukta zorlu bir parkuru denemek istedim. 7-8 kiloluk sırt çantamla kanyona yöneldim.1500-1600 metrelerde cep telefonun bazen çekiyor. Ama az yükselince her yer bakir yalnızsınız. Karşıda Afyonkarahisar yangın kulesi, çevrede bir kaç çoban ağılı var. Ancak kanyona asla girip dolaşacak alanları yok çobanların. Her yer uçurum, adı üstünde Tokalı Kanyonu... Başımıza bir şey gelse asla kimsenin haberi olmaz. Akbabalara burada ziyafet oluruz. Akdağ'da 1300 metrelerden 2150 metreye kadar tırmanıp, tekrar 1800 metrelere inerek ulaşmak istediğimiz bölgeye yaklaştık.

Akdağ’ın yüksekteki ev sahipleri: Kızıl akbabalar

GÖKYÜZÜNDEKİ UÇUŞ RESİTALİ

Ötücü kuşların uğurlamasıyla başlayan yolculukta zirveye ulaştığımızı kuzgunlar kendini belli etmesiyle anlıyoruz. Önce Karatepe’deyiz… Az daha yükselince Aktepe gözüküyor ve sürekli üstünde gezen kırmızı gagalı dağ kargaları... Kanyon üstünde 2 tanede sarı gagalı dağ kargası, kırmızı gagalıların arasında dolaşıp duruyorlar. Sesleri de tüm kanyonda... Uçurumlu 3 -4 tepeyi aşınca karşı tepede akkuyruklu kartal tünediği kayalıklardan aşağı süzülerek hoş geldiniz gösterisi yapıyor bize. İki de kızıl akbaba beliriyor termalde, akkuyruklunun üstünde turluyorlar. İki erkek kızıl geyik ise birbirine yakın sürekli boğa böğürmesiyle vadiyi inletiyor. Karşı yamaçta da 13 domuz otlanıyor.

Akdağ’ın yüksekteki ev sahipleri: Kızıl akbabalar

SESSİZLİĞİ TÜFEK SESLERİ BOZDU

Ancak birden 8 el tüfek sesi ile irkiliyoruz. Hemen gözden kayboluyor yırtıcı kuşlarımız, geyikler ise seslerini kesiyor. Aradan yarım saat geçiyor, tekrar böğürmeye devam ediyorlardı ki, yakınımda ayrı yerden 2 el silah sesi gelinceye kadar. O andan itibaren geyikler hiç ses çıkarmıyor insan sesleri var ve en az 3-4 kişiler. Çok bekliyorum onları fotoğraflamak için ama nafile bir türlü açığa çıkmıyorlar. Sürekli aynı yerden ses geldiğine göre geyikleri vurup yüzdüklerini düşünüyorum. Çaresizim ne cep telefonu çekiyor ne de silahlı kaçak avcılara hadlerini bildirecek durumum var. Öyle yorgunum ki beklemeye devam ediyorum.

Bu arada kızıl akbabalardan beş tanesi termalde 3 bin metre yüksekte turluyor. Yanlarına sakallı akbaba da geliyor. Çok şükür tüfek sesleri kesildi de kuşlar sık sık gelmeye başladı. Yine de bu baskıdan akbabalar kesinlikle aşağı inmiyor, karşı dağlara geri dönüyor. Biz de zorlu parkurda ikindiden sonra geri dönüyoruz artık. Çkıştan daha çabuk geri arabaya ulaşıp dağın güneyine yani göl tarafına dönüyoruz orada biraz parkur yaparak gölün görüntüsünü alıyoruz, O sırada bazı ufak yırtıcılarla karşılaşıyoruz.

Bu çok zorlu Akdağ parkurunda en azından hedef türlerden kara akbaba ve kaya kartalı hariç diğerlerini büyük çoğunluğunu gördük. Kargalar, akbabalar, domuzlar ve ondan fazla geyik seslerini anılarımıza ekleyerek kayıtlarımızı da alarak yolculuğumuz amacına ulaşmış mutlu bir şekilde son buldu.