Ekonomi yazarı Gürses: Türkiye artık cepten yiyor – D20Haber
19.04.2024, Cuma
11 °C / 27 °C Denizli Hava Durumu
  1. ANA SAYFA
  2. /
  3. EKONOMİ
  4. /
  5. EKONOMİ
  6. /
  7. Ekonomi yazarı Gürses: Türkiye artık cepten...

Ekonomi yazarı Gürses: Türkiye artık cepten yiyor

A- A+
Engin ÜNAL / D20HABER
Yayınlanma: 2 Mayıs 2019 Perşembe - 21:51Güncelleme: 2 Mayıs 2019 Perşembe - 21:54
Ekonomi yazarı Gürses: Türkiye artık cepten yiyor

Ekonomi yazarı Uğur Gürses, yabancı sermaye akışının azaldığını ve Türkiye’nin cepten yemeye başladığını, bunun da yabancı yatırımcının ülkeye gelmediği anlamına geldiğini söyledi.

Denizli Sanayiciler ve İşadamlrı Derneği’nin (DESİAD) düzenlediği “2019 Ekonomide Bir Eşik mi?” konulu konferans Anemon Otel’de verildi. Sanayici ve işadamlarının katıldığı konferansın açılışında konuşan DESİAD Başkanı Okan Konyalıoğlu, Denizli’nin ihracatçı bir il olduğunu, ancak son yıllarda ivme kaybettiğini, ihracat sıralamasında sekizincilikte 10’uncu sıraya gerilediğimizi vurguladı.

“ULAŞIM ÖNEMLİ PROBLEM”

Ulaşımda yaşanan sıkıntılara değinen Konyalıoğlu, “İş insanlarını getirmekte, paydaşlarımızı havayolu ile getirmekte çok zorlanıyoruz. Normalde sabah gelinip akşam dönülecek çok pratik bir şekilde halledeceğimiz toplantılarımızı gelenler ve gidenler için 2 gün olmaya başladı. Havayoluyla ilgili ciddi problemlerimiz var. Havayolu problemli, karayolu problemli, demiryolunu saymıyorum; çünkü olmayan bir şeyi saymak anlamsız. Bu konuyu 2 günü önce Sanayi Odası Meclisi’nde dillendirmiştim. O gün orada alacak sigortasıyla ilgili sunum yapacak bir ekip vardı. Ben konuşurken kendi aralarında gülüyorlardı. ‘Hayırdır hocam, niye gülüyorsunuz’ diye sordum. ‘Başkanım, sunum bittikten sonra buradan çıkacağız. Özellikle 2 şoförle geldik, İstanbul’a karayoluyla döneceğiz’ cevabını verdiler. Bu benim şahsi problemi değil, derneğimizin problemi değil, artık bu hepimizin problemi” dedi.

“UYARI YAPTIK, ‘KÖTÜMSER’ DEDİLER”

Konyalıoğlu’nun ardından kürsüye gelen ekonomi yazarı Uğur Gürses, ekonomiyi değerlendirdi, önümüzdeki döneme ilişkin öngörülerde bulundu. “2013’ten itibaren uyarmaya başladık. Bize o zaman ‘kötümser ekonomistler’ dediler. Rudiger Dornbush, ‘Krizlerin gelmesi uzun zaman alır ama geldiği zaman hızlı gelişir’ der. Türkiye’de olanlar da aslında böyle” diyerek sözlerine başlayan Gürses, şöyle devam etti:

“Türkiye’nin son 10-15 yıldaki büyüme hikayesi bize şunu söylüyor. Ne kadar cari açık verdiysek, o kadar yüksek büyüme sağlamışız. O kadar para gelmesine rağmen ekonominin küçülmesi yapısal bir sorun olduğunu gösteriyor. Bu kriz ‘V’ şeklinde mi olacak? Düşüş sonrası yukarıya doğru çıkış mı görülecek veya ‘L’ şeklinde mi olacak? Yani düşüş sonrası düz mü devam edecek? Benim tahminim ‘L’ şeklinde devam etmesi. Yani ekonomide yüksek büyümeler düştü, küçülmeye geçti. Ne zamana kadar? Türkiye’de bir şeyler değişene kadar. Siyaset değişecek, ekonomide malum önlemler alınacak. Bunlar alındığı zaman biz tekrar o ‘V’ tipine geçeceğiz ama oraya gelmek uzun zaman alabilir.

“ŞİRKETLERDE SORUNLAR VAR, BATIKLAR VAR”

Türkiye için en büyük riskin Avrupa’nın yavaşlaması olduğuna dikkat çek Gürses, “Çünkü ihracat yapıyoruz. Avrupa mevcut sorunlarını çözmek için radikal önlem almıyor. Batık bankalar var, yüzdürmeye çalışıyorlar. Avrupa o kadar çok para basmasına rağmen toparlanamıyor. Japonya 90’lı yıllarda karşılaştığı batık bankalar problemini çözmedi, bugüne kadar sıfır civarında büyümeyle geldi. Parasal olarak devasa büyüme yaptı ama ekonomisi canlanmıyor. Türkiye’de de benzer bir sorun var. Şirketlerde sorunlar var, batıklar var, sonuçta bunlar bankalara yük olacak. Bu nedenle bankalar tedbirli davranıyor. Türkiye bunu çözmek için adım atmazsa benzer bir düşüşü görürüz. Bu da borçların geri ödemesini zorlaştırır” dedi.

“BASILAN PARALARA RAĞMEN EKONOMİLER TOPARLANMADI”

Son 10 yılda neler olduğuna da değinen Gürses, “Dört büyük merkez bankasının Britanya, Japonya, Avrupa ve Amerika’nın bastığı para yüzde 40’ta iken geldiği nokta yüzde 180. Bu krizin ne kadar derin olduğunu da gösteriyor aslında. Bu kadar para bastınız, ekonomiler toparlanamadı. Amerika toparladı ama Japonya ve Avrupa hala toparlanabilmiş değil. FED parayı bastıkça gelişmekte olan ülkelerde borsa yukarıya doğru çıktı. Basılan paraların önemli bir kısmı Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelere gitti” ifadelerini kullandı.

“AYAĞIMIZ TAKILDI”

Türkiye’de 2006 yılında reel sektörün milli gelire göre borcunun yüzde 20’ler seviyesinde olduğunu, parasal gelişmelerin yaşandığı dönemde hızlı bir şekilde artarak yüzde 80’e geldiğine işaret eden Gürses, “Yani tarihsel olarak görmediğimiz ölçüde kredi genişlemesi var. Büyürsünüz, başınıza bir şey gelirse, ayağınız tökezlerse bu borç ödenebilir mi sorusu her zaman akılda tutulmalı. İşte geldiğimiz nokta bu. Ayağımız takıldı, yükü taşıyamıyoruz ve diyoruz ki yabancı güçler bize bilmem ne yaptı. Ama yok. Türkiye’deki reel sektörün durumu bu. Şirketler bilanço küçültüyor, borç azaltıyor. Bankalar da daha az kredi veriyor. Çünkü Türkiye’ye gelen sermaye yok, tam tersine sermaye çıkışı var” diye konuştu.

“CARİ AÇIĞI KARŞILAYACAK FİNANSMAN GELMİYOR”

2013’ten itibaren cari açık ile gelen finansman arasında boşluk oluşmaya başladığını söyleyen Gürses, “Bunun anlamı şu: cari açığı karşılayacak bir finansman gelmiyordu artık. Gelmediği gibi çıkış başladı. Siyasetçiler buna dengelenme diyor. Dengelenme şöyle olur: Karar verirsiniz, ‘ben bu cari açığı küçülteceğim’ dersiniz, küçültürsünüz. Ama arabayı duvara tosluyorsunuz, ‘ben zaten duracaktım’diyorsunuz. Bizim siyasetçiler böyle anlatıyor ama öyle değil. 2013’ten itibaren artık cepten yemeye başlıyoruz. Türkiye’ye yatırım amaçlı 3.7 milyar dolar geliyor. Bu hiçbir şey demektir, artık Türkiye’ye yatırım yapılmıyor” dedi.